25 Ocak 2015 Pazar

Bitenler #2




Merhaba 2015'in ilk bitenlerini sizlerle paylaşacağım bugün. Sizlerde benim gibi ürün bitirdikçe mutlu oluyorsanız aşağıda bunu benimle yorum olarak paylaşın!

Şampuan olarak Watsons'ın denemem için gönderdiği Head&Shoulders şampuandan hiç memnun kalmadım. Tamam yumuşaklığı, temizlemesi güzel ama saçımı sönük ve yağlı gösteriyordu. Daha önce mentol ferahlığı gibi bir çeşidini deneyip çok sevmiştim ama bunu bir daha almam.

Diğeri ise Yves Rocher'den -bir dönem içeriği daha temiz şampuan ararken- aldığım Nutri Silky Treatment Shampoo. Bu hem saçımı kurutan hem de düz saçlı olmama rağmen saçlarımı tararken zorlandığım bir dönem yaşattı. O tarama esnasında avuç avuç dökülen saçlarımda cabası.Tekrar tercih etmeyeceğim.


Palmolive Body Butter duş jellerinden en çok Şeftali Büyüsü'nü beğendim. Kokusu hiç yapay değildi. Köpürmesi ve temizlemesi güzeldi. En çok hoşuma giden de verdiği hafif nemlendirme hissi. Tekrar alabilirim.

Double Up duş jeli de Watsons'larda bulabileceğiniz Ginger&Co markasının. Buna ben bayıldım üstüne annem de bayıldı. Çok güzel sanki turunçgil ya da limon içeren bir kokusu var ve minicik alınca inanılmaz köpürüyor. Kesinlikle, özellikle indirimlerde alabileceğim ürünlerden.

Migros'un Hawaii sıvı el sabunu da tropik kokusu ve sıvı sabunlara göre elden çabucak arınmasıyla sempatimi kazandı. Fiyatları da inanılmaz uygun. Sanırım sırayla diğer kokularına da şans vericem.
 Daniel Laroche markasının göz kremi bitti nihayet. Şimdiye kadar kullandığım en yüksek gramajlı göz kremiydi ve son haftalarda yavaştan bozulmaya başladığını hissettim. Benim için yapısı çok yoğundu o nedenle almayacağım.

Neutregena'nın yapsız nenlendiricisini Yaz aylarında tekrar alabilirim. Özellikle hafif ambalajı seyehatlarde kullanıma çok elverişli.

Rosense'in gülsuyuna yine bir süre ara veriyorum. İlerde tekrar alırım ama şimdilik tonik okarak denemek istediğim bir kaç marka var.

Garnier'in temizleme jeli hem göz makyajımı yeterince iyi temizlemiyor hem de mentollü içeriği nedeniyle yüzümü yakıyor. Tekrar almayacağım.

Rexona'nın bu minik rollonunu tekrar alabilirim. Gün içinde ya da spor çantamda taşımak oldukça pratik.

Nivea'nın sıvı deodorantı sanırım hiç vazgeçemeyeceğim ürünlerden. Verdiği ferahlık ve ekstra koruma yüzünden tekrar tekrar alıyorum.

Neutregena lip balm uzun zamandır elimdeydi. Hatta bir ara kaybedip tekrar buldum. Yeniden alır mıyım bilmiyorum ama sanırım başka ürünlerde devam edicem.

Hemen yanında Victoria's Secret'ın minicik bir parfüm testerı var. Onu da koydum çünkü ben bu kokuya bayıldım. Elimdeki parfümlerin 1-2 tanesi biter bitmez  bu kokuyu alıcam.

The Body Shop'un lip balmlarına eskiden aşıktım ve sadece onlardan alırdım. Hatta Türkiye'ye marka gelmeden bir kaç ay önce İtalya'dan karpuzlu lip balm almış ve biter diye azar azar kullanmıştım. Artık tedavi edici bir etkisini göremiyorum ve aromaları çok ağır geliyor. Elimde 1-2 tane daha var. Onları da bitiricem ancak tekrar almam.

Bana lip balm kullanma alışkanlığı kazandıran ve sevdiren ürün Blistex'in Medplus'ıdır. Bittikçe tekrar tekrar alacağım bir ürün. Mentollü, bazılarına göre ferahlık bazılarına göre yanma hissi veren bu ürünü severek kullandım.

Son olarakta Avon'un Color Trend serisinden niye ve ne zaman aldığımı hatırlamadığım bu ürünü resmen dudaklarıma mavi renk veriyordu. Yapış yapış hissi de cabası. Dibinde azıcık kalmıştı tarihini hatırlamadığımdan atıyorum.
Essence'in I Love Stage far bazı göz kapağının rengini dengelemek isteyenler için ideal bir ürün. Ben tekrar almayı planlamıyorum çünkü çok bej tonlu sanki farların rengini değiştiriyor gibi.

Rimmel London'ın azdan ortaya doğru kapatıcılığı olan Lasting Finish fondötenini bitirdim. Açıkçası çok aşık oldum diyemem. Hatta bende iyi ya da kötü pek bi izlenim yaratmadığından yazısını da yazmadım.Tekrar almam diye düşünüyorum.

Rimmel London'ın Bb Kremi hiç hoşuma gitmedi. Renginde bir grilik, küllülük var. Yüzümde pis bir görüntü varmış gibi geliyor. Tekrar almayacağım.


Sephora'nın bu rimeli seneler önce aldığım bir setin içinden çıkmıştı. Tam boyu satılıyor mu hiç bir fikrim yok ama satılsaydı da almazdım heralde. Pek bir etkisini göremedim.

The One markasının Volume Blast Mascara'sını aşkla kullandım. Başta gözümün tutmadığı ürünlere zaman geçtikçe aşık olma huyum bu üründe de kendini gösterdi. Fırçasını hiç bir şeye benzetememiştim ama bayıldım. Maalesef Oriflame bünyesinde olduğundan mağazalarda satılmıyor. Tekrar nasıl alıcam bilmiyorum.

Flormar'ın Eyebrow Fixator isimli şeffaf kaş mascarasını da bitirdim ve tekrar almayacağım. Sabitlemesini beğenmedim. Fırçanın küçük olması güzel ama fazla ürün geliyor falan filan.


Oje çekmecemde bir temziliğe gittim. İlk görseldekiler kullanmadığım için artk yer kaplamasınlar diye attıklarım. İkinci görseldekiler de bittiği için çöpe gidiyor.

Simli sarı, sedefli yeşil..
Ne akla hizmet bu renkler koleksiyonumda var hiç anlam veremiyorum.
Rimmel London'ın 3D Plumping Finishing Top Coat'undan çok memnunum. Şuanda da kullanıyorum zaten. 
Yanındaki minik şişe Alix Avien'in altın parçalı oje setindeki siyah oje. Tamamen bittiği için çöpe gidiyor. Seti tekrar almayacağım için bu ürünü de almıycam. Zaten normal bir siyah ojeden farkı yok.

 En baştaki Golden Rose ojede benim için olmazsa olmaz değil. Bitti ama çekmecemde bu tonlarda çok oje var. Özellikle gidip almayacağım.

Son zamanlarda ben bu ürünleri bitirdim. Siz içlerinden hangilerini denediniz?

Daha önce detaylı yazılarını yazdığım ürünlerin linklerini aşağıda bulabilirsiniz.
Sevgiler...









 

4 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş görseller çok güzel :)

    modabenvekozmetik.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  2. gerçekten sonuna kadar kullanmak çok güzel. sizi takibe aldım. benimde hobi ve dikiş blogum var beklerim sizi muhakkak.
    http://ciziyorumdikiyorum.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil