10 Eylül 2013 Salı

Ağustos'ta Neler Oldu?

Merhaba,
Ağustos ayı aslında; sakin, evde oturup bol bol dinleneceğim, kitap okuyup, blog yazacağım ve çokça video çekebileceğimi düşündüğüm bir ay olur diye düşünüyordum ama kesinlikle öyle olmadı.
Yine hareketli, bir sürü şeyi yetiştirmeye çalıştığım günler birbirini kovaladı.

İlk hafta sanırım en rahat olduğum zamandı. Bol bol kitap okudum, dizilerimin izleyemediğim bölümlerini  izledim. Hatta dizi bulamayıp 13 sezonluk CSI Las Vegas'a başladım.Şuan 4.sezona geçmiş  bulunmaktayım.


Bu arada maalesef herkese uğrayan yaz gribi bana da uğradı. Bol bol ıhlamur, nane limon tükettim koca kupalarla bu sıcakta.




Hastalığım bitince bir yazlığa gidelim dedik. Bu yaz benim ilk ve son tatilim olacaktı Sapanca. Toplaşıp gittik. Gerçekten çok eğlendiğim bol bol dinlenip, güldüğüm bir tatil oldu. Bir hafta boyunca internetsiz medeniyetten uzak inzivaya çekildik resmen. Havuza girip ezine peyniri kıvamındaki ten rengimi az da olsa güneşe göstermeye çalıştım.






E tabiki yazlığa gidip mangal yapmadan dönülmezdi. Ayıptır söylemesi öküz gibi de yedim. Rejim mejim hak getire tabi, neyse pişman değilim. Hayat boyu yeme içme ortamlarında keyifle yiyip içerken bir kızın "ayy ben rejimdeyiiim" demesine uyuz olmuşumdur o yüzden rejimde olsam da o tarz kısıtlamalardan kaçınıyorum. 

Bol bol kitap okudum havuz kenarında tabi. İnternette olmayınca ( daha doğrusu sitenin wirelessı sadece sosyal tesiste çektiğinden) kitap okumaya bol bol vakit oldu. Elli Ton üçlemesini bitirdim. Evet görseldeki ilk kitap ama o benim kitabım değil:)



Bildiğiniz gibi yüksek lisans yapmak için iki okula başvurmuştum. Birinin mülakatı Ağustos'taydı. O kadar saat beklemenin sonucunda saçma sapan bir iki soru sordular ve iki üç gün önce de giremediğimiz açıklandı. Okulun adını vermek istemediğim için görsel koyamıyorum bununla ilgili.


Yüksek lisansım hüsran olunca ben de kendi okulumunkine girmeye çalışıcam artık napalım deyip kendimi bir süre alışverişe verdim.



Malum yeni sezon ürünleri raflarda yerlerini almaya başladı. Marmara Forum'u ve Bakırköy'ü her haftasonu olduğu gibi yine annemle alt üst ettik. Eylül ayında en yakın iki arkadaşımın düğünü olunca deli gibi kıyafet aradım. E tabi günlük bir şeyler de bakmadım dersem yalan olur. H&M'deki bootielere bayıldım.İki rengi arasında karar veremeyince almadan önce sizlere danışmak istedim.
 Sizlere de bu sezon bootie almanızı öneririm.Skinnylerle, taytlarla, boyfriend jeanlerle, uzun elbiselerle oldukça şık görünüyorlar.


Düğünler için henüz bir şeyler bulamasamda her alışverişe çıkışımda üç beş poşetle döndüm.Kışa kolay hazırlanılmıyor:)




E tabiki mezun oldum demekle olmuyor, diploma almakta lazım.Ben de okulun yolunu tuttum. Sadece bizim okulda mı böyle bilmiyorum ama diplomaların 1 sene sonra verildiğini onun yerine geçici mezuniyet belgesi verileceğini öğrendik. Neyse onu alalım bari diye 4 saat bekledik Dilek'le. Sonuç olarak o aldı ama ben o gün alamadım belgemi. Kafayı yedim, 10 dakkada depresyona girdim " ben mezun olamadımmmm, yapamadaaımm " diye, ortaya da yukarıdaki kareler çıktı.



Hiç bir işi zamanında yapamayan okulumun öğrenci işlerine küfürler saydırırken ( e hak ediyorlar ama bazen) annem " hadi Erikli'ye gidelim bir kaç gün" dedi.
 Amcamla yengem geçen yıl Keşan-Erikli'den yazlık aldılar ve annem geçen yıl bir hafta orada kaldığından beri anlata anlata bitiremedi.
E dedim yapacak işim yok. Değişiklik olur, hem bu seneki ikinci süpriz tatilimi yaparım. Gidiş- dönüş yolculuğumuz resmen iğrençti. Metro Turizm'in hizmet politikasını tebrik ediyorum hayatımda bu kadar kötü muamele yaşamadım. Ama bütün bunlara rağmen tatil çok güzeldi.
Mutlaka gitmenizi öneririm.Denizi, havası, huzuru, sakinliği şahane. Benki hareketli yerleri severim, resmen huzur doldum 3 gün boyunca.Çok fazla fotoğraf çekmek aklıma gelmedi. İnternet tabiki yine yoktu ama hiç aramadım.
Sapanca'da birazcık yandığım için ( yarım tondan bile az ) Erikli'de güneş yağı kullandım.Hepinize Ambre Solaire'in güneş yağını öneririm. Evet vıcık vıcık ama güneş bronzlaştırıyor.
Alttaki balığın hikayesi de amcam şafak vakti denize girerken bir grup genç zıpkınla avlanıyormuş, bu balığı da çok lezzetli oluyor diye amcama vermişler. Adını söyledi ama unuttum. Pişirmelerine de gönlüm el vermedi.




E tabiki her tatilin bir sonu var. Nihayet İstanbul'a döndüğümde hiç bir şehrin beni İstanbul kadar mutlu edemeyeceğini anladım. Ağustos'un son günlerinde artık geçici mezuniyet belgemi almayı kafama koyup okula tekrar gittim.
Yine 152793 saat uğraş sonucu soldaki kağıdı elime tutuşturup dört yıl boyunca tanışmadığım bir sürü insana imzalatmamı istediler. Yılmadım onu da yaptım. Sonuç olarak mezuniyet belgemi ve üniversiteye kayıt yaptırırken verdiğim lise diplomamı aldım.

Bunlar dışında bir sürü blog yazısı okudum, elimden geldiğince kendi bloguma yazı yazmaya çalıştım. Yeni ürünler aldım ki yakında bir video çekebilirsem hepsini göreceksiniz, Youtuberları takip ettim. Vakit bulduğum an çekmem gereken videoların bir listesini çıkardım.

Benim Ağustos ayım böyle geçti. Kanalımı videosuz bıraktığım için sizlerden tekrar tekrar özür diliyorum. En kısa zamanda sık sık video yükleyerek bu yokluğumu telafi edicem.

Sizin Ağustos'unuz nasıl geçti?








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder