5 Aralık 2014 Cuma

Bitenler #1





Merhaba, blogumun ilk bitenler yazısına hoşgeldiniz. 
Bir süredir bitirdiğim ürünleri bu çantada biriktiriyordum.  Daha fazlalaşmadan sizlerle paylaşmak istedim. 
Hadi hemen başlayalım!






İlk olarak Bioblas'ın şampuanı var. Bu üründen daha fazla bahsetmeyeceğim çünkü bir çoğunuza gına geldi farkındayım.tekrar tekrar alacağım ürünlerden.
Avon'un saç bakım kremi tekrar alınmayacak. İnanılmaz zor bitirdim zaten.

Gratis'ten La Ligne'nin duş jelini almıitım. Çiçek kokulu duş jeli ne kadar kötü olabilir ki dedim ama bu sanki rezene ya da anason gibi bir şey kokuyordu. Hele ki duşta sıcakla birleşince zar zor bitirdiğim bir duş jeli oldu. Tekrar alınmayacak.

Bath&Body Works'ün True Spa duş jelini bu seri ilk çıktığında çok denemek istemiş daha sonra indirimden 7 tl'ye almıştım yanılmıyorsam. İyiki de 30 küsür lira vermemişim. Kokusu aham şaham değil, güzel köpürüyor ama benim için hiç bir şey o denli para vermemi sağlayacak kadar köpüremez. Burdan tekrar alınmayacağını anlıyoruz.
Bu kategorinin son ürünü de Watsons tarafından denemem için gönderilen I Love serisinin duş jeli. Daha önce de bundan bir şişe bitirmiştim. Şişenin yarısına kadar her şey yolunda fakat yarodan sonra koku biraz kimyasal gelmeye başlıyor. Aşık olmadım, nefrette etmedim. Tekrar bir indirimde vs. görürsem belki alabilirim ama başka aromasını denerim.






Garnier'in 2'si 1 arada temizleyicisi üzerine çok konuşabileceğim beni mest eden bir ürün olmadı. Kendisini güzel bir indirimde yazlığa giderken yanımda temizleyici yok diye almıştım. Tekrar almayı pek düşünmüyorum.

Essence'in Pureskin Micro Peeling'i bence lise çağlarındaki arkadaşlar için oldukça uygun (tabi ki sivilceli ciltler dışında). Ben cildimde çok bir etkisini göremediğim için tekrar alıp kullanmayı planlamıyorum. Bir de daha önce hiç bu kadar hızlı bir peeling bitirmemiştim. Sanırım biraz bereketsiz.


Yazısını buradan okuyabileceğiniz Pure Beauty'nin Antioxidant Temizleyicisini yazımda da belirttiğim gibi içindeki kırmızı partiküller gözlerimi yaktığı için bir daha almayı düşünmüyorum.

Bu karenin son ürünü de hayatım boyunca her tonikten sıkılışımda elimin gittiği gül sularından biri olan Rosense'in gülsuyu. Eminönü ya da Sirkeci olmalı tam hatırlayamıyorum ama internetten bakıp Rosense'in dükkanını bulabilir ve bütün ürünlerine böylece ulaşabilirsiniz.
Gülsuyunu özellikle 14-15 yaşlarında yeni tonik kullanmaya başlayacak arkadaşlara öneririm.






Down Under Naturals'ın Argan Yağlı vücut kremini ben çoğunlukla ellerim için çantamda taşıdım. Bence bir nemlendiriciye göre sıvı yapılı. Kokusu hoşuma gitti. Tekrar bu küçük boyunu alabilirim. Tedavi edici olmasa da nemlendirmesi güzeldi. Kış aylarında tercih etmeyi düşünmüyorum ama İlkbahar'da neden olmasın.

H&M'in kaş mascarası ambalaj dandikliğinin kurbanlarından. Fırça kısmı yamuldu ve tüpe tam oturmadığından dzgün kapanmamaya başladı son haftalarda. Haliyle ürün hava aldığı için yapısı değişti ve artık aramızdan ayrılıyor. Süper sabitlemiyordu. Kokusuz, yapış yapış olmayan, bir kaç saat kaşlarımı idare eden bir üründü o kadar. Şuan elimde çok fazla şeffaf kaş mascarası olduğundan almayacağım.



Ve tasarımıyla herkesi şaşırtan Avon'ın Mega Effects mascarası Instagram'da başladığım project panimdeydi. Nihayet bitti. Bu ürünle ilgili son fikrim: Eliniz ne kadar alışırsa alışsın pratik bir ürün değil. Az kirpiğiniz varsa risk daha az ama diğer türlü kesin bulaşma yapıyor. Tekrar tercih etmeyi hem pratik olmadığı için hem de şuan 10-12 tane mascaram olduğundan düşünmüyorum.







H&M'in aşk yaşadığım ve detaylı yazısını burdan okuyabileceğiniz scrubı bitti. Resmen yastayım. Elimde başka ürünler olduğu için hemen koşup almadım ama mutlaka bir H&M ziyaretimde alıcam çünkü bildiğiniz gibi bu tarz ürünler bir süre sonra raflardan kalkıyor ve bulamıyorsunuz. Kokusu şahane!

Rival de Loop'un C vitaminli nemlendiricisini bir indirimde satış danışmanının vaadleri üzerine alıp denemiştim. Hatta hatırlıyorum çokta komik bir fiyata almıştım. Açıkçası karma cilde uygun demesine rağmen bana biraz ağır geldi. Başka markaları denemek istediğimden tekrar almayı planlamıyorum.


Watsons'ın mentollü lip balmı benim için oldukça güzel bir üründü. Rujların altına ya da gün içinde tek başına kullandığımda nemlendirmesi yeterli geldi. Yanlız bunun tedavi etme özelliği yok. Öyle bir şey arıyorsanız Blistex'in MedPlus lip balmlarını öneririm. Bu ürünü tekrar almayı düşünüyorum ancak önce elimdeki stoğu eritmem lazım.









Avon'un lipglossu kaç yıldır elimde hiç bir fikrim yok. Sanırım 5-6 sene oldu. Doğal olarak kokusu da yapısı da kötüleşmiş direk çöpre gidiyor. Zaten yarısını kullanmışım.

Maybelline Color Sensational rujlarını ben sevemedim. Keçeli kalem gibi uçları var ve dudaktaki duruşu da resmen gazlı boyayı dudağıma sürmüşüm gibi. Bütün renkler böyle midir bilmiyorum ama çok çabuk bitmesi de tekrar almamam için yeterli bir sebep.

Essence'in xxxl shine lipglosslarından Nude Kiss rengi. Ucuz markalarda yapış yapış olmayan nadir glosslardan diyebilirim. Rengi de duruşu da güzeldi. Severek kullanıp bitirdim. Tekrar almayı düşünüyorum ancak hemen almıycam ki elimdeki glosslar en azından biraz azalsın.



The Body Shop'un lip balmı 10-11 aydır elimde maalesef aşırı şekerli bir tadı var ve sürünce hem tadı beni rahatsız ediyor hem de dudaklarımda beyaz duruyor. Ne zaman uygulasam (az sürdüğümde de durum aynı) mutlaka biri dudaklarına ne oldu diye soruyor. Kullanmak eğlenceden çok ızdırap olduğu için atyorum. Zar zor dibini gördüm :)







Rimmel London Stay Matte pudranın transparan rengi bitti. Daha doğrusu ortası baya açıldıktan sonra kenarları parçalandı. Ben de toz haline getirip presledim o şekilde bitirdim. Ambalajı çok kötü olmasına rağmen tekrar tekrar alıcam. Şuanda da bu pudranın yanlışlıkla aldığım bana bir ton koyu gelen rengini bitirmeye çalışıyorum.

Nyc Smooth Skin pudra da biten ürünlerim arasında. İşte anlamadığım şey bu! Nyc'Nin pudrası Rimmel London'dan çok daha ucuz hatta yarı fiyatında ama aynası var ve kapağı tam kapanıyor.
Bu pudradan ikinci bitirişim. Gün içinde ince yapısı nedeniyle tazelemem gerekiyor ama yine de alırım. Özellikle göz altlarımı sabitlemek için şahane. Çanta da taşımak için de Rimmel London'dan daha verimli (aynası ve ambalaj sağlamlığı açısından).

Garnier'in yağlı ciltler için olan bb kremi benim favori ten ürünlerimden artık biliyorsunuz. Yaz- Kış elim sürekli buna gidiyor. Severek kullanıp bitirdim. Bir tüp yedeğim var zaten. Şuan bitirmeye çalıştığım bb kremi bitirir bitirmez yedeğimi açıcam.






Kotex'in günlük pedleri tek tek paketlenmiş olduğundan çantada taşımak için oldukça pratik ve hijyenik ama ben bir daha tercih edeceğimi sanmıyorum çünkü çok ince ve dayanıksızlar.


Signal diş macunu hakkında diyecek bir şeyim yok aslında. Zaten bundan sonra diş macunlarını bitenlerimde görmeyeceksiniz. Bence hiç bir markanın birbirinden farkı yok.

Şelale aseton genelde pek tercih ettiğim ürünlerden değil çünkü ne zaman bu markayı kullanarak ojelerimi çıkarsam tırnak etlerim bembeyaz ve kupkuru oluyor. Watsons ve Gratis'İn indirim döneminde asetonum bitince Parmex bulamadığım için bunu almak zorunda kalmıştım. Böyle bir zorunluluk olmazsa bir daha almam.


Lady Speed Stick Gel olanı ilk kez denedim ve mum yapılı olanı daha çok sevdiğime karar verdim. Bunun kurumasını beklemek çok uzun geldi bana. Hele ki Kış aylarında soğukta onu beklemek hoş olmuyor. Bu biter bitmez koşup mum yapılı olanı aldım onu kullanıyorum.

C.D markasının J'adore parfümü yaklaşık 3-4 şişe kullandığım kim yurtdışına giderse hediye olarak bana bunu getirdiği için artık sıkıldığım bir koku. Yakında parfümlerim yazısı yazacağım için çok detaya girmiyorum.




Çok enteresan bir durum olmadıkça bundan sonra bitenler yazılarımda pamukları da göremeyeceksiniz. O nedenle bir kereliğe mahsus bahsedeyim dedim.

Rossmann'larda satılan Lilibe'nin hidrofil pamukları gayet iyiydi. Zaten ben hidrofil pamuğu sadece oje çıkarırken kullanıyorum.

Benri'nin peeling etkili disk pamuklarından nefret ettim. Bir daha asla almam. Bu kadar saçma bir ürün daha görmedim. Bitirmek için peelingli olmayan yüzeyle tonik uyguladım.

Fresh'n Soft'un ıslak mendilleri hem kokusu hem de boyutu olarak gayet güzel. Çantamın vazgeçilmezlerinden oldu bile.

Makyaj yaparken ellerimi çok kullandığımdan ıslak mendiller mutlaka masamda duruyor. Bakmayın Migros'un  ıslak mendillerinin kapaksız oluşuna, yapışkanı gayet dayanıklı. Hem kokusu hem mendil boyutu hem de miktarı oldukça yeterli geliyor bana.



Benim ilk bitenler yazım ve son zamanlarda bitirdiğim ürünler bunlardı. Peki sizin bu ürünlerle ilgili söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? Varsa aşağıya yorum bırakmayı unutmayın!


* Hala katılmadıysanız 3 Ocak 2015'te bitecek olan çekilişimin yazısına burdan ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder